30.08.2014

1 EYLÜL DÜNYA BARIŞ GÜNÜ


Gaz, petrol akışı ve bölgenin kontrolü için Libya’nın ölümcül bir bombardımana tutulması ve yıkımının ardından, emperyalistler Mali ve Somali’de askeri operasyonlar düzenliyorlar. ABD ise kendi Afrika Kuvvetleri’ni Afrika topraklarına konuşlandırmayı planlıyor.
ABD, AB ve NATO’nun Afrika’daki çıkarları zengin doğal kaynakların yağması ve geleceğin pazarlarının sömürülmesini içerir. Kıtadaki aşırı yoksulluk, hastalık ve açlık sebebi ile her gün rastlanan kitlesel ölümler, yalnızca çoğunluğu gönüllü bir şekilde emperyalizmle işbirliği yapan yozlaşmış hükümetlerle birlikte yabancı tekellerin açgözlülüğünü doyurmak için Afrika halkının ödediği bedellerdir. Dünya Barış Konseyi, Batı Sahra’da devam eden Fas işgalini kınar ve Sahra halkı ile dayanışma içinde olduğunu bildirir; kendi geleceklerini özgürce belirleme haklarını savunur.
Dünya Barış Konseyi halkların kendi egemenlikleri için; dış müdahalelere, emperyalist nüfuz ve tehditlerine karşı verdikleri mücadeleyi destekler. Aynı zamanda emperyalistler tarafından kendi emellerine alet edilen, suistimal edilen BM Sözleşmesi'nin prensiplerinin savunulması mücadelesini destekler.
Dünya Barış Konseyi Sekreteryası, güç dengesi emperyalistlerin savaş çığırtkanı politikaları lehine olsa bile insanlığın oturup emperyalist savaşların gelişini izlemesinin kabul edilemez olduğunu bildirir. Halklar ve kitle örgütleri (Barış Hareketi, Sendikalar, Gençlik ve Kadın örgütleri) emperyalizmin savaş, sefalet ve sömürü getiren gerçek amaç ve planlarını ifşa edebilecek potansiyele sahiptir. Her ülkedeki, bölgesel ve uluslar arası örgütlerin birleşik ve koordineli çalışmaları dengeleri değiştirebilir, dünya halklarının çoğunluğunun hakları ve çıkarları için kitleleri hareket ettirebilir

28.08.2014

27 AĞUSTOS AKP KONGRESİ

27 AĞUSTOS...
AKP KONGRESİ

Unutulması mümkün olmayan, kapkara puntolarla demokrasi tarihine yazılacak bir gün.

Anayasayı, kanunları, teammülleri hiçe sayan, temsili bir kongre ile, bir diktatör yaratılması için destek yarışına giren kelli, felli şahıslar.

Kendilerinin delege olduğunu düşünen, kişiliksizleştirilmiş, işlevsizleştirilmiş binlerce noter.

Makamına ayak basmadan bütün hakimiyeti sağlamış ve tek adamlığı boyun eğerek kabullenilmiş bir diktatörü nasıl yalarız telaşındaki zincirli kalem sahipleri.

Üzerine yapışmış her türlü pisliğe ve şaibeye rağmen, kendisine biat etmeyen tüm kurum ve kesimleri tehdit ederek, yıldırarak, göz dağı vererek, baskı kurarak, kutsallaştırılmasının önündeki tüm engelleri hoyratça yakıp yıkarak, İki bin'li yılların diktatör temasını dünyanın gözleri önüne seren bir kibir abidesi, bir muhteris kişilik.

Amaç gerçekleşti, hedef tutturuldu, daha yükseği yok.
Bu doğrultuda atılacak adımların biraz ilerisi, ancak daha karanlık, daha zor günlere gidecek yolu belirler. Ama toplumsal mücadele henüz yolun çok başında ve derlenip toparlanmak için olağanüstü bir güç ve olağanüstü çaba harcıyor.
Taze umutlar yeşeriyor her gün.
Mücadele ivme kazandıkça, yukarıları etkileyen rüzgarın şiddetine dayanmak için, daha çok baskı, daha az ekmek, daha az özgürlük gerekecektir diktatöre.
Ve muhteris bir diktatör daha, toplumsal gelişmeye hiç bir gücün engel olmayacağının başarılı bir örneğini sergileyerek yok olacaktır halkların sofrasından. 

HER KARANLIK GÜNÜN SONU AYDINLIKTIR.
GECEMİZİ AYDINLATACAK SAAT ÇALIŞIYOR.