Gaz, petrol akışı ve bölgenin kontrolü için Libya’nın ölümcül bir bombardımana tutulması ve yıkımının ardından, emperyalistler Mali ve Somali’de askeri operasyonlar düzenliyorlar. ABD ise kendi Afrika Kuvvetleri’ni Afrika topraklarına konuşlandırmayı planlıyor.
ABD, AB ve NATO’nun Afrika’daki çıkarları zengin doğal kaynakların yağması ve geleceğin pazarlarının sömürülmesini içerir. Kıtadaki aşırı yoksulluk, hastalık ve açlık sebebi ile her gün rastlanan kitlesel ölümler, yalnızca çoğunluğu gönüllü bir şekilde emperyalizmle işbirliği yapan yozlaşmış hükümetlerle birlikte yabancı tekellerin açgözlülüğünü doyurmak için Afrika halkının ödediği bedellerdir. Dünya Barış Konseyi, Batı Sahra’da devam eden Fas işgalini kınar ve Sahra halkı ile dayanışma içinde olduğunu bildirir; kendi geleceklerini özgürce belirleme haklarını savunur.
Dünya Barış Konseyi halkların kendi egemenlikleri için; dış müdahalelere, emperyalist nüfuz ve tehditlerine karşı verdikleri mücadeleyi destekler. Aynı zamanda emperyalistler tarafından kendi emellerine alet edilen, suistimal edilen BM Sözleşmesi'nin prensiplerinin savunulması mücadelesini destekler.
Dünya Barış Konseyi Sekreteryası, güç dengesi emperyalistlerin savaş çığırtkanı politikaları lehine olsa bile insanlığın oturup emperyalist savaşların gelişini izlemesinin kabul edilemez olduğunu bildirir. Halklar ve kitle örgütleri (Barış Hareketi, Sendikalar, Gençlik ve Kadın örgütleri) emperyalizmin savaş, sefalet ve sömürü getiren gerçek amaç ve planlarını ifşa edebilecek potansiyele sahiptir. Her ülkedeki, bölgesel ve uluslar arası örgütlerin birleşik ve koordineli çalışmaları dengeleri değiştirebilir, dünya halklarının çoğunluğunun hakları ve çıkarları için kitleleri hareket ettirebilir