TARİŞ ŞANLI DİRENİŞİ!
Geçmişi ile ilişkisini esas olarak “unutma” üzerine kuran bir toplumun yaşadığı, “unutturmayı” bir idare tekniği olarak kullanan bir devletin egemen olduğu bu ülkede 20’li, hatta 30’lu yaşlarını yaşayan pek çok genç insan için “direniş” ve “devrimci dayanışma” gibi kavramlar bir anlam ve değer ifade etmeyebilir.
Çok değil, sadece 28 yıl önce bu ülkede, bu ve benzeri kavramlar büyük insan kitlelerini harekete geçiriyor, onların eylemlerine yön verebiliyordu.
İşte böylesi kitlesel eylemlerden biri de 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi’nin arifesinde gerçekleşen ve resmi tarihin “Tariş Olayları” olarak adlandırdığı büyük işçi direnişidir.
Ancak hemen belirtmek gerekir ki, Tariş Direnişi’nden söz ederken beraberinde Gültepe ve Çimentepe Direnişleri’ni anmamak büyük bir eksiklik ve haksızlık olur.
Tariş Direnişi, ekmeği, işi, geleceği ve onuruna sahip çıkmak isteyen işçilerin eyleminin adı olurken Çimentepe ve Gültepe Direnişleri ise işçiler ile halkın ve devrimcilerin dayanışmasını ifade eder.
Siyasal iktidarların popülist politikalarının aracı Tariş…
Tariş, Ege Bölgesi’nin incir, üzüm, pamuk, zeytin ve zeytinyağı gibi tarımsal ürünlerini değerlendirmek üzere kurulmuş olan, 70’li yılların sonlarına gelindiğinde 80 bine ulaşan üretici ortağı ile Türkiye’nin en eski ve en büyük üretim kooperatifidir. Tariş’in yönetimi, ülkedeki diğer birçok üretici kooperatifinde olduğu gibi büyük toprak sahipleri ile büyük hissedarların elindeydi.
Kooperatif, büyük çoğunluğu İzmir’de kurulu olan gıda ve tekstil sektöründe faaliyet gösteren sanayi işletmelerine sahipti. Bu işletmelerin yöneticileri Sanayi Bakanlığı tarafından atanıyordu. Bakanlık, sadece yöneticilerin değil işletmelerin kadrolarının da belirlenmesinde söz sahibi idi.
Tariş, sahip olduğu sanayi işletmelerinin büyük istihdam kapasiteleri yanı sıra tarımsal ürünlerin taban fiyatını belirleme gücü sayesinde siyasal iktidarların popülist politikalarına dolayısıyla da Ege Bölgesi’ndeki siyasal nabzı kontrol etmeye imkan sağlayan önemli bir araçtı.
MC iktidarları döneminde Tariş’te faşist kadrolaşma…
Bu niteliği ile her dönem siyasal iktidarların ağzını sulandıran Tariş, 70’li yıllarda yükselen toplumsal muhalefet ve devrimci hareketi ezmek için oluşturulan 1. ve 2. Milliyetçi Cephe (MC) Hükümetleri döneminde faşist kadrolaşmanın önemli bir merkezi olmuştu.
1975-77 yılları arasında iktidar olan MC Hükümetleri’nin ortaklarından MHP’nin Sanayi ve Ticaret Bakanlığı üzerindeki etkisiyle yüzlerce işçi baskı ve terör uygulanarak işten çıkarılmış ve yerlerine MHP militanları yerleştirilmişti. Faşist militanlar, bir yandan fabrikalardaki işçilerden Ülkü Ocakları için haraç toplarken diğer yandan Tariş’i İzmir’deki anti-faşist, devrimci örgütlenmenin geliştiği mahalle, işyeri ve okullara yönelik saldırıların bir üssü haline getirmişti. MHP’li militanların kendilerinden olmayanlara yönelik baskı ve tacizleri öylesine artmıştı ki, MC Hükümetlerinin büyük ortağı AP içinde dahi çok ciddi eleştiri ve kaygılara yol açmaktaydı. AP’nin İzmir Milletvekili Talat Asal, Başbakan Süleyman Demirel'e bir mektup yazarak duruma müdahale etmesini istemişti.