Her yıl, bahar yaklaşırken, hayatının baharında sessiz ve sitemsiz bir biçimde aramızdan ayrılıp giden, kaybettiğimiz sizi, tüm yürekli arkadaşlarımızı hatırlarım. 30 yılı aşan bir süredir, ne zaman sizleri hatırlasam, yüreğim burkulur, tanımlayamadığım bir duygu içimi acıtır, birçok anı canlanır gözlerimin önünde. 15, 16, 17, 18, 19, 20 sinde, kimi biraz daha ilerlemiş yaşlarda, kimi yaşlanmış, kiminin belki bir sevgiliye bile eli değmeden, hayatının en verimli yıllarında, yavaşça aramızdan ayrılan sizler.
Sizlerin hikayesi bizi hep kendimizle hesaplaşmaya zorlar.
Daha özgür, eşit, demokratik bir ülke sevdasıyla yanıp tutuşan sizler, baskı, zulüm ve karanlık günlere, bedenlerinizle, kafalarınızdaki mücadeleye olan inançlarınızla karşı koydunuz. Çaresiz, mahzun, bir o kadar da cesur bir şekilde yüreklerinizi ortaya koyarak, isyan bayrağını yükseltmeye çalıştınız
Sizler en masumlarımız olarak onurlu bir şekilde aramızda yaşamaya devam ediyorsunuz.
Bu gün bizler sizlerin bıraktığı yerden, toplumun adalet isteğine, eşitlik isteğine, özgürlük isteğine kulak veren ve halkın umudu olacak büyüklükte bir siyasal süreci ne yazık ki yaratamadık. Kapitalizmin üzerimize yıktığı duvarların altından kalkmakta geç kaldık. Üzerimizdeki ataleti hemen atamadık. Çürüme, ölümcül bir kanser vakası gibi, aramızda yayılmaya devam ediyor.
Ancak;
Sizler rahat uyuyun. İşçi sınıfı üzerine yıkılan duvarların altından kalkıyor. Yıkılan duvarlardan etrafa saçılan molozları, bu molozlardan gözlerine kaçan tozları temizliyor. İçine düştüğü bunalımlar, bir türlü içinden çıkamadığı ekonomik ve siyasal krizler,burjuvazinin erken attığı zafer çığlıklarını hıçkırığa çevirmek üzere.
Bu ülkede, canınız pahasına verilmiş sınıfsız bir toplum yaratma mücadelesi, bugün çok zorlu bir viraja girmiş durumda. Dün demokrasi adına, eşitlik, özgürlük adına savunulmuş ne varsa, tümü bu gün İşçi sınıfının sahte dostları tarafından çarpıtılmaya çalışılsa da, güneş balçıkla sıvanamıyor. İlericiler, devrimciler, komünistler uyumuyor. Sınıfsız sömürüsüz bir dünya için ağır ağır , birer birer sahne alıyorlar.
Rahat uyuyun; biliyoruz ki sizler şimdi orada sessizleri örgütlemekle meşgulsünüz.
Rahat uyuyun; Uğruna savaştığınız dünya, işçi emekçi sınıfların ellerinde muhakkak kurulacak.
Ustanın dediği gibi;
"Onlar ümidin düşmanıdır, sevgilim,
akar suyun,
meyve çağında ağacın,
serpilip gelişen hayatın düşmanı.
Çünkü ölüm vurdu damgasını alınlarına :
— çürüyen diş, dökülen et —,
bir daha geri dönmemek üzre yıkılıp gidecekler.
Ve elbette ki, sevgilim, elbet,
dolaşacaktır elini kolunu sallaya sallaya,
dolaşacaktır en şanlı elbisesiyle : işçi tulumuyla
bu güzelim memlekette hürriyet... "
Rahat uyuyun; Sizler en masum olanlarımızsınız! O günkü saflığınız, cesaretiniz ve inançlarınızla aramızda, içimizde bugün de yaşamaya devam ediyorsunuz.