Gezegenimizin
her tarafında, daha önce görmediği kadar yoğun selleri, daha fazla kuraklığı ve
daha fazla fırtınayı şimdi görüyoruz. İnsanlar ölüyorlar, ortak yaşamlar enkaz haline
geliyor – iklim değişikliğinden kaynaklanan bu etkiler, daha önce gördüğümüz
hiçbir şeye benzemiyor.
Ancak,
dünyamız çok büyük olduğu için, birçok insan açısından tüm bu olanların
birbiriyle bağlantılı olduğunu görmek zor. Bu yüzden, kuraklığın vurduğu
Moğolistan’dan, sellerin vurduğu Tayland’a, yangından etkilenen
Avusturalya’dan, buzulların erimesi sonucu yaşam alanlarını kaybeden Himalaya
halklarına kadar her yerde, herkes neler yaşandığını hatırlatmak için bir araya
gelecek, yürüyüşler, eylemler düzenleyecek. Kenya’dan Kanada’ya, Vietnam’dan
Vermont’a kadar bu yürüyüşlerin her birinde,
birileri felaketin yaşandığı bir noktayı işaret ediyor olacak. Bu
resimleri iklim değişikliği ile yüz yüze gelmemiz için dünyanın her tarafında
paylaşacağız ve gezegene bir ayna tutacağız.
Yaşanan
iklim felaketleri yüzünden hayatları zarar görenler olarak, bu felaketlere
sebep olanlara karşı öfkeliyiz. Fosil yakıt endüstrisi iklim değişikliğinden
sorumludur.
İklim değişikliğine neden olan kömürlü termik santrallara karşı dünyanın
her yerinde verilen mücadeleler de büyüyor. ABD’den Kosova’ya, Avustralya’dan
Türkiye’ye fosil yakıtların hala bir numaralı enerji kaynağı olarak görüldüğü
yerlerde verilen mücadele, yerel halkların demokrasi ve yaşam mücadelesiyle de birleşiyor
ve bugünün iklim hareketi haline geliyor.
Aliağa’ya
yapılmak istenen 9 termik santrala izin verirsek, bunu Gerze’nin, Amasra’nın,
Erzin’in ve diğerlerinin izlemesini engelleyemeyiz. Aynı şekilde Gerze’ye,
Amasra’ya, Erzin’e izin verirsek Aliağa’yı önleyemeyiz. Bütün bu kömür
çılgınlığını durduramazsak, iklim değişikliğini durduramayız.
Demokrasiyi hiçe sayan, sömürüyü derinleştiren, yaşam alanlarını yok eden, yoksulluğu ve adaletsizliği arttıran, dünyamızı ve tüm canlıları yok oluşa sürükleyen fosil yakıtların tüketimine dayalı bu sistem iklim değişikliğinin sorumlusudur. İklimi korumak için bu sistemi değiştirmek gerekiyor.
Demokrasiyi hiçe sayan, sömürüyü derinleştiren, yaşam alanlarını yok eden, yoksulluğu ve adaletsizliği arttıran, dünyamızı ve tüm canlıları yok oluşa sürükleyen fosil yakıtların tüketimine dayalı bu sistem iklim değişikliğinin sorumlusudur. İklimi korumak için bu sistemi değiştirmek gerekiyor.
Çünkü iklim
değişikliği çok yakınımızdan bize bağırıyor ve artık bekleyemeyiz. Dünyanın neler olduğunu anlaması gerekiyor ve
bunu anlatacak olan da bizleriz.
TERMİK SANTRAL İSTEMİYORUZ YAPTIRMAYACAĞIZ.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder