8.07.2012

M. İNANÇ TURAN ARKADAŞIMIZA CEVAP



Özgür Üniversite kitaplığı yayınlarından çıkan, Resmi tarih tartışmaları -11- Resmi ideoloji ve sol isimli kitap isminden
de anlaşılacağı üzere bir araştırma kitabıdır.
Bilindiği üzere araştırmalar belli bir düşünceyi ya da sav’ı desteklemek üzere ve kamuoyunun belli konulardaki yaklaşık tavrını belirlemek, genellikle de oluşturmak amacıyla yapılır.
Hiç kimse kendi düşüncelerinden bağımsız araştırma yapamaz. Ulaşacağımız belgeleri, ulaşmak istediğimiz sonuç belirler.
Örneğin kapitalist sistemin toplum üzerindeki olumsuz etkilerini araştırırken, olumlu etkileri tetikleyen belgeler işimize yaramaz.
“Resmi ideoloji ve sol” isimli araştırmanın TKP ile ilgili bölümünü yazan M. İnanç Turan’da araştırmasında, TKP nin Kemalizm (resmi ideoloji) den etkilendiğini gösteren belgelere ulaşmak için çabalamıştır.
Eğer TKP nin resmi ideolojiyle mücadelesini, karşı duruşunu araştıran ve belgeleyen bir kitap yazmak isterse yayınladığı kitabına dayanak olan belgeden çok daha fazlasına ulaşacağına inanıyorum.

TKP ile ilgili antikomünist propagandaya dayanak yapılacak çok sayıda araştırma burjuvazi tarafından kendi araştırmacılarına yaptırılmış, burjuva ideologları bu araştırmalarla, sınıf mücadelesini bombardımana tutmuştur.
Bir taraftan Marksist-Leninist, komünist olduğunu iddia edeceksin diğer taraftan TKP yi doğumundan ölümüne kadar uşaklıkla, beyinsizlikle, kuyrukçulukla suçlayacaksın. Ortaya çıkardığın eserin de işçi sınıfının devrimci mücadelesine katkı sağlamasını bekleyeceksin. Böyle bir şeyin gerçekleşmesi mümkün değildir elbet.

İtirafçıların itiraflarına başlarken küçük bir bilgi kırıntısı vererek kendini kurtarmayı hedeflediği bilinir. Arkadaşımız M. İnanç Turan kendisinin de içinde aktif olarak bulunduğu “atılım dönemi” ve bu dönemin genel sekreteri de dahil, bütün bir TKP tarihini Kemalizm kuyrukçuluğu ile suçlarken belki de suçlamaların Lenin dönemine ve o dönemdeki dünya komünist partisi “Komintern”’e ulaşacağını düşünememiştir. M. İnanç Turan’ a göre Türkiye’ de savunulacak bir TKP mücadele tarihi, dünyada ise Sosyalizm uygulamaları yoktur. Çünkü yazar araştırmalarına bu açıdan bakmış, şaşı baktığını fark edemeyince de suçlamalarını komintern’e dayandırmak zorunda kalmıştır. Daha eski tarihlerde eleştirecek bir şey kalmadığı için duvara toslayarak durabilmiştir.

Şimdi birileri çıkıp yazarla ilgili eleştirel bir biyografi için çalışma oluşturmaya başlasa, elbette arkadaşımızın yalpalamalarıyla ilgili, çok fazla çelişkiler yaşayarak bu günkü düşüncelerine ulaştığı görülecektir. Sanırım Atılım döneminde Kemalizm kuyrukçusu bir genel sekreter le ve partiyle çalışmaktan duyduğu pişmanlıkların bu yalpamalara kaynaklık ettiğini kendiside kabul edecektir. Sovyetlerin yıkılması ve sınıf mücadelesinin daha da zorlaşması ile burjuvazinin antikomünist propagandalarının olağanüstü arttığı koşullarda, devrimciliğin popülizminin de giderek azalması belki de arkadaşımızın hidayete ermesinde etkili olmuştur.

Bu gün sol adına, sahte solcular eliyle yapılmak istenen şeyin, komünistlerin geçmişlerinden pişmanlık duymalarını sağlamak olduğu ortaya çıkıyor. Araştırmalar yenilgi üzerine yoğunlaştırılıyor. Daha doğarken boğazlanmış TKP nin, burjuvazinin ağır baskı koşullarında, illegal olarak çalışmak zorunda kalması, başını her kaldırma çabasında işkenceler, faili meçhuller, sürgünler, yüzlerce yıllık cezalara ve tüm olanaksızlıklara karşı 1973 atılımını gerçekleştirebildiğini unutmamak gerekir.

Yeteneği olan arkadaşlarımız araştırmalarını, işçi sınıfı mücadelesini, yaşadığımız tarihin olumlulukları üzerinde yükselecek bir geleceğe taşımak amacıyla yapmaları Kürt ulusunun, işçi sınıfımızın ve halkımızın yararına olacaktır.
Burjuvaziye hizmet edecek değil tarihimizden ders çıkaracak araştırmalara ihtiyacımız var.

Not: M. İnanç Turan arkadaşımız yüzlerce kitap okuyarak bu sonuçlara ulaştığını söylüyor ve 26 maddeden oluşan sorularına cevap istiyor. Elbette onun okuduğu kitapları okuyarak onun ulaştığı sonuçların tersine ulaşmak ta çok olasıdır.
O ulaşmak istediği yere ulaşmıştır. Biz de ulaşmak istediğimiz yere ulaşırız.
M. İnanç Turan arkadaşımız da bize anlayış göstersin ki TKP yi ve Sosyalizmi karalama kampanyalarına madde madde cevap vermeye gerek yoktur. Ancak her sorusunun cevabı elbette vardır. Cevap verilmesi en zor sorusunu sorsun bizlerde kendi bakış açımızla cevaplayalım.
Kendisine bir tek soru sormak yeter sanırım. “1980 öncesinde İsmail Bilen Genel sekreterken ve TKP Kemalizm’in kuyrukçuluğunu yaparken sen bu örgütlenmenin tam da göbeğinde değil miydin”

M. İnanç Turan arkadaşımızı gıyabında, onun iyi tanıyan arkadaşlarının anlatımlarından tanıyorum. Antikomünist ve işçi sınıfı karşıtı olmadığını biliyorum. Biz burjuvazinin üzerimize yıktığı duvarların altından kalkmak için çabalayan komünistler olarak ondan, Komünist hareketin toparlanmasına katkı sağlayacak araştırmalar yapmasını ve yeni kitaplar yayınlamasını bekliyoruz.

Hiç yorum yok: