26.09.2012
KOMÜNİSTLERİN ULUSAL BAKIŞI OLMAZ
Komunistlerin ulusal bakisi olamaz.
------------ --------- --------- -----
Ahmet arkadasin baslattigi gorus paylasimlarina, bir
nebze de olsa katkida bulunmak istiyorum... .
Komunistlerin ideolojik cikisi ve dayanagi,
sinifsaldir. Ulusal konularda yaklasimlar sunarken,
ozellikle emperyalizm caginda ulusalligini yitirmis
burjuvazinin politik duzlemine savrulmamaya dikkat
eder.
Son yillarda, ulkemizde bu duyarlilik ciddi sekilde
erozyona ugramistir. Sol adina ulusalci soylemler
gelistirilmis, burjuva ideolojisiyle butunlesmis
politik duruslar sergilenir olmustur. Bu yaklasim,
komunist platformdaki yapilari da etkisi altina
almistir..
Kanaatimce halen, ulkemiz siyasi yasaminda, ulusalci
olmayan sol kulvar bostur. Bu kulvarin cazibe merkezi
olmayisinin nedenleri, dogru degerlendirilmelidi r.
Populist politikalarin yaygin etkisi ve sagladigi
kolay kitlesellesme olanagi, faydaciliga yonelen bazi
sol kesimleri sag cizgiye cekmis, ancak yine de
istenen verim elde edilememistir. Zaten dolu olan sag
kulvarda, kimligini yitirmis sekilde yer alarak, solun
degil, sagin guclenmesine vesile olmuslardir.
Yillardir surdurdugu egemenligini yitirmekte olan ve
saga yonelmis olan kemalist, moderniteci burjuva
ideolojisi, hizlanan taban kaybi karsisinda, sorunu
laik-anti laik kamplasmasi eksenine tasimaya
calismistir. Bayragini kapanin sel gibi aktigi,
kitlesel ama ici bos mitingler, onemli olcude sol
kesimden taban bulmustur. Hatta mesele, yeni bir kuvva
hareketi gibi yansitilmistir.
Bu ideolojik kaos, solu darmadagin etmistir.
Sol adina politika urettigini iddia eden bazi
yapilanmalar, sag anlayisin yansimasina donusmustur
Sol adina hareket ettigini dusunen kitleler, bu
ortamda sag anlayisin kulvarina dogru yoneldigini
anlayamamistir. .
Uzun suredir devam esen sinif hareketlerindeki
regresyon, sol hareketlere yonelik kitlesel akisi
kesmistir. Bu durum, populist yaklasimlarla
kitleselelsme kolayciligina zemin hazirlamistir.
Sonuc ortatadir: Ordu, kemalistler, laikler, fasizan
milliyetciler, sag sosyalistler, birlikte hareket
eder, ayni tastan su icer hale gelmistir.
Bu tutumun Kurt meselesine yansimasi, sosyal soven
kamplasma ve Kurtlerin yalnizlastirilmasi seklinde
olmustur.
Ortalikta neredeyse ilac icin, tadimlik duzeyde bile
olsa, enternasyonalist tutarlilik gosteren siyasa
kalmamistir. Ulusal sorun, uluslarin kendi kaderini
tayin hakki ekseninin disinda tartisilir hale
gelmistir. Ulusun kendi kaderini tayin hakkinin amasiz
fakatsiz ayrilma hakki oldugu gercegi unutulmustur.
Yukselen Kurt ulusal hareketine karsi, sosyal soven
yaklasimlar sergilenmistir.
Sunu unutmamak gerekir: Ayrilma hakki, bu hakkin
mutlaka kullanilmasi degildir. Ancak ulusun kendi
kaderini yain hakki, amasiz fakatsiz sekilfe ayrilma
hakkinin kabuludur. Bu, isin ilkesel yanidir. Sonucta
ayrilma ya da ayrilmama, ezilen ulusun tasarrufunda
olan bir durumdur.
Daha onceleri de belirttigim gibi; Kurt Hakli kendi
kaderini tayin hakkini kullanirken, kendi icin yanlis
yapabilme hakkina da sahiptir. Bu haktan yana olmak,
hakkin kullanimindan dogan sonuclardan cok daha
onemlidir. Cunku cizilen adi ustunde “kader”dir.
“Yanlisi yapan ulus, dogruyu yapmak icin yeniden
ayaklanir ve duzeltir.” Ancak, o ulusun komunistleri,
ulusal ideolojik yaklasimlarin degil, kendi
ideolojisinin kulvarinda yol alir.
Kurt komunistlerinin su anda en onemli sorunlarindan
biri budur. Akip giden ve kitleleri teslim alan bir
hareketin icinde, kendi ideolojik kimlikleri ve
sinifsal tutumlariyla mi varolacaklar yoksa mevcut
hareketin milliyetci kimligi ve soylemleriyle mi?
Ayni sorun, tersine sekilde Turk komunistlerinin de
temel sorunsalidir.
Yukselen ve kitleleri teslim alan ulusalci hareketin
karsisinda, kendi ideolojik kimlikleri ve sinifsal
tutumlariyla mi varolacaklar yoksa ulusalci hareketin
milliyetci kimligi ve soylemleriyle mi?
12 Eylul oncesinde, ulsal sorunun cozumunde sinifsal
olanin one cikarilmasi ve sorunun yukselen sinif
savasimina destek saglayacak sekilde cozumu, rasyonel
bir oneriydi. Ancak bugun sartlar degismis, Kurt
haklinin mucadele dinamigi, bagimsiz bir kimlik
olusturabilmistir. Bu nedenle, sosyalist ve komunist
guclerin, bu dinamik mucadele unsuruna aktif destek
sunmasi gerekir.
Iste, dananin kuyrugu burada kopmaktadir.
Yukselen ulusalci dalga karsisinda teslim bayragini
ceken bazi sol gucler, bu gercegi bir turlu
kabullenememektedir ler.
Hatta, bu etkiye bagli olarak, Kurtlerin temel milli
hak taleplerinden yanayim, diyenlerin, yani reel
demokratlarin sayisinin bile azalmaktadir.
Gunumuz kosullarinda gercekci sol sosyalist
yaklasimlar uretebilmek, Kurt ulusal hareketinin sinif
savasiminin bir bileseni olarak gormekle mumkundur.
Utangac milliyetcilk olarak tanimlayabilecegim
ulusalciligi, sosyalist yaklasim olarak sunmak,
meseleyi sulandirmaktan oteye gitmeyecektir.
Sol, kendini ulusalciligin zehrinden korumalidir.
Bunun da yolu, ne yazik ki pek cogumuzun neredeyse
unutmaya basladigi enternasyonalist yaklasimdir!
Ve ulusalciliga karsi savas, egemen burjuvaziye karsi
sinifsal mucadelenin gunumuzdeki adidir!
Oncelikli olarak, bu gercekle yuzlesmek gerekiyor.
Sevgi ve saygilarimla,
Ibrahim akar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder