25.04.2013

İnciraltı Katliamı...

Sinan  Kara

İnciraltı Katliamı...

   Eski devrimci gelenekten olan CHP İzmir Milletvekili Mustafa Moroğlu İnciraltı katliamıyla ilgili Millet Meclisine bir araştırma önergesi vermiş. Haberi gördüğümde insanlık adına çok sevindim. İsterseniz önce bu haberi okuyalım, daha sonra da konuyla ilgili görüşlerimi yazayım.
   Unutulan izmir katliamı 'Meclis'te!
   İzmir İnciraltı Yurdunda, 12 Haziran 1980 günü 5 öğrencinin ölümü ile sonuçlanan katliam olayı, 33 yıl sonra TBMM gündemine getirildi. CHP İzmir milletvekili Mustafa Moroğlu ve arkadaşlarınca bu konuda hazırlanan Meclis Araştırma önergesi, TBMM^ye sunuldu. Önergede, üniversite sınavına girmek üzere gelen öğrenciler için İnciraltı Yurdunda moral gecesi düzenlendiği, bu sırada kalabalığı üzerine ateş açıldığı hatrlatıldı.
   ‘’Yapılan araştırmalarla, hayatını kaybedenlerin tamamının arkadan vurulmuştur’’ denilen önergede, öğrencilerin M-1 ve M-6 marka otomatik tüfeklerle tarandığı vurgulandı. Bu olaya ilişkin dava dosyasının da kayıp olduğu öne sürüldü. Faillerin ve adli yargılamayı engelleyenlerin ortaya çıkarılması istendi.
   Kabul edelim ki Mustafa Moroğlu'nun bu girişimi takdire şayandır ancak kendisi de iyi bilir ki, daha önce kendisine "Bu katliam emri verilirken kimler, yani hangi komutanlar görevliydi ve en tuhafı ise bu komutanların şimdi nerede?" olduğuna dair sorularım olmuştu. Ne söylemek istediğimi "bilmesine" rağmen bir süre "Beni uzak tut, şimdilik bulaştırma" diyercesine bu işin içerisine o günler girmek istememişti.
   Şimdi görüyorum ki, katliam emrini veren faillerin ortaya çıkarılması için TBMM'ye bir araştırma önergesi vermiş. Doğrusu bu girişim beni çok sevindirdi. Çünkü bu işin sonunun nerelere dayanacağını bir nebze de olsa tahmin edebiliyorum. Eğer verilen araştırma önergesi hasır altı edilmezse, o katliama kurban giden gençlerin asıl sorumluları, yani "katilleri" de ortaya çıkacaktır ve bunu yazmak inanın ki bana keyif verecektir.
   Bu arada daha önce bu konunun üzerine gitmek istedim ancak karşıma "yargı duvarı" çıktı. Şu an bu meseleden, yani "inciraltı katliamı"nda ki soru işaretlerini açığa çıkarmak için kaleme aldığım yazılardan dolayı yargılanıyorum.
   Elbette ki böyle bir olaydan ötürü yargılanmak veya ceza almak yakamda utanç değil onur vesikası olacaktır. Şimdilik yargıyı etkilememek adına konunun ayrıntılarına girmiyor, araştırma önergesinin sonuçlarını sabırla bekliyorum.
   Umuyorum ki Mustafa Moroğlu ve kendilerini sorumlu devrimci addeden diğer vekiller bu işin peşini bırakmaz. Eğer istenir, direnç gösterilirse bu olayın perde arkası da ortaya çıkacaktır ve işte o zaman katledilen o gençlerin de ruhu huzur bulacaktır. Daha önce de söylemiştim, sonucu her ne olursa ve nereye varırsa varsın bu olayı ısrarla takip etmeye devam edeceğim.
Haydi Mustafa Moroğlu şimdi top sende...

Osman Özgüven'i bekliyoruz.
   Kamuoyu tarafından büyük tartışma yaratan yargı kararları sonucu hakkında 8 yıl hapis cezası verilen ve bu haksızlıktan dolayı İsveç'te bulunan Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven'in tekrar aramıza dönmesine sayılı günler kaldı.
   Son çıkan yargı paketinde Osman Özgüven ve arkadaşlarının özgürlüğünü sağlayan ve yeniden yargılanamalarının önünü açan ilgili maddeler bildiğiniz gibi komisyondan geçti Şimdi TBMM'de başkan imzasından sonra onay için Cumhurbaşkanlığına gidecek. Cumhurbaşkanının oanayından hemen sonra Osman Özgüven ve arkadaşlarının avukatları yasal başvuruyuyu yaparak özgürlüklerine kavuşacaklar.
   Yani kısa bir süre içerisinde Osman Özgüven'in "sürgün" hayatı, arkadaşlarının da hapisliği son bulacak, Dikili halkı çok sevdikleri başkanlarıyla tekrar bir araya gelecek. Sadece Halkının hakkını korudukları için, böyle bir uygulamaya sebebiyet verenleri de, ne Dikili halkı ne de tarih hiçbir zaman unutmayacaktır...
Sinan KARA...
21/04/2013 17:52

16.04.2013

GREV VAR..

TEK Gıda-İş Sendikası ile Çaykur ve Kamu İşverenleri Sendikası arasında yürütülen toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin anlaşmazlıkla sonuçlanması ardından alınan grev kararı 22 Nisan'da Çaykur'a ait 58 işletmede uygulamaya konuyor. Tek Gıda-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Türkel, "Kimse bizi test etmeye kalkmasın. Yeterince testten geçtik. Türkiye bizi tanıyor" dedi.

15.04.2013

VENEZÜELA'DA KÜRESEL SERMAYEYE KARŞI ZAFER EMEKÇİLERİN


Dün düzenlenen devlet başkanlığı seçimlerinde Chavez’in halefi olarak gösterdiği Nicholas Maduro, Venezuela’nın yeni başkanı oldu.
Venezuela’da dün düzenlenen seçimlerde halk, sosyalist lider Chavez’in halefi olarak gösterdiği Nicholas Maduro dedi.
Yaklaşık 19 milyon seçmenin katıldığı seçimlerde, Maduro oyların yaklaşık yüzde 51’ini alırken, sağcı rakibi Henrique Capriles ise oyların yüzde 49’unu alabildi. Bu sonuçlara göre Maduro, 2013-2019 yılları arasında devlet başkanlığı yapmaya hak kazandı.
Ulusal Seçim Kurulu oyların yüzde 99’undan fazlasının sayıldığını açıklarken, sonuçların “geri döndürülemez” olduğunu belirtti.
Capriles ise oylarının tamamı sayılana kadar seçim sonuçlarını kabul etmeyeceğini açıkladı. Ancak seçim kurulu başkanı Tibisay Lucena tarafından yapılan açıklamada sayılmamış oyların sonucu değiştirmeyeceği ifade edildi.
Lucena, sorunsuz geçen bir seçim günün ardından herkesin sakin olması gerektiğini belirtirken, sonucun Venezuela halkının eğilimini ortaya koyduğunu ve sandık sonuçlarına saygı gösterilmesini istedi.

9.04.2013

KAMYON ŞOFÖRLÜĞÜNDEN DEVLET BAŞKANLIĞI'NA

Venezuela'da seçimler: Maduro yolsuzlukla savaşma sözü verdi


Venezuela'da 14 Nisan pazar günü yapılacak seçimlere çok az bir süre kala, kamuoyu anketleri, sosyalist lider Chavez'in halefi olarak gösterdiği Maduro'nun açık ara önde olduğunu gösteriyor. Maduro, dün Maturin şehrinde düzenlediği seçim mitinginde ülkedeki yolsuzlukla sonuna kadar savaşacağını dile getirdi.
Venezuela'da sosyalist lider Hugo Chavez'in 5 Mart'ta hayatını kaybetmesinin ardından, 14 Nisan'da yapılması kararlaştırılan başkanlık seçimleri için yarış son hızla devam ediyor.
Kamuoyu anketlerine göre, sağcı muhalefet adayı Henrique Capriles'e karşı seçimleri rahat bir şekilde kazanması beklenen Nicholas Maduro, pazartesi günü seçim kampanyası kapsamında Maturin şehrinde düzenlediği bir mitingde ülkedeki yolsuzlukla savaşma sözü verdi.
Halkın problemlerine sırtını dönen bazı yetkililerin neden olduğu bürokrasi, yolsuzluk ve tembelliğin üstesinden gelmek için büyük zorluklarla karşı karşıya olduklarını söyleyen Maduro,“Yolsuzluk nerede olursa olsun peşinden gideceğim. Gerekirse yolsuzlukla mücadele etmek için bütün hayatımı vereceğim” diye konuştu.

YURTSUZLAR


12 EYLÜL 1980 SONRASI,....ATİNA'DA,...POLİTİK NEDENLERLE TÜRKİYE'DEN AYRILMAK ZORUNDA KALMIŞ YURTSUZLAŞMIŞ İNSANLAR.....
26 yıl sonra yeniden buluştuklarında anılarıyla yaşama yeniden bakıyorlar.
Farklı ülkelerde, farklı yaşam deneyimlerinin ardından geçmiş ve bu gün içinde tekrar birlikte yaşamı duyumsuyorlar. Elbette geçmişi sorgulayarak ve yaşamdaki yansımalarına hep birlikte yeniden bakarak.
MAMAK' ta filminden sonra, Yönetmen Sezgin TÜRK'ten, Son 35 yılımıza damgasını vuran "siyasi mültecilik" ile ilgili sımsıcak bir konu, YURTSUZLAR.
İlk gösterimi 18 Nisan 2013 perşembe günü, Saat 18.30 da, APİKAM (Ahmet Piriştina Kent Arşivi Müzesi) Kütüphane Salonu  - Şair Eşref Bulvarı No.1/A ÇANKAYA / İZMİR de yapılacak.

EGE GÜZEL SANATLAR TASARIM VE KÜLTÜR DERNEĞİ
ONBEŞLER BİRLİK DAYANIŞMA BİLİM VE KÜLTÜR DERNEĞİ.
 

YÖNETMENLİĞİNİ SEZGİN TÜRK'ÜN YAPTIĞI BU BELGESEL/FİLM YAKIN TARİHİMİZİN YAKICI SORUNLARINDAN BİRİNİ ELE ALIYOR. BU FİLMDE, KENDİMİZE AİT ÇOK FAZLA PARÇALAR BULACAĞIMIZ ORTADA. 1980 Lİ YILLARDA HEMEN HEPİMİZİN YAŞAMA OLASILIĞI OLAN, BAZILARIMIZIN YAŞAMAK ZORUNDA KALDIĞI DRAMLAR.

Filmin Yönetmeni Sezgin Türk;
"Yurtsuzlar... İlk gösterim... İzmir'de, 18 Nisan 2013, Saat 18.30'da, APİKAM'da... (Ahmet Priştina Kent Müzesi)
İlk gösterimler hep çok heyecanlıdır...
Yunanistan'da, 1980 sonrası mülteci olmuş insanların, yıllar sonra geçmişe bakışı...
Mültecilik benim için çok farklı bir deneyimdi.. Ve hemen bir değerlendirme: Mamak filminden epey farklı... Ve hemen bir itiraf.. Zorlandım...
Ama çok çok büyük bir teşekkür, bu deneyimi yaşayan arkadaşlara! Tek tek hepsine! Yaşamlarını bize açtıkları için; onlarla yaşama bakma olanağı verdikleri için.
" diyor.


6.04.2013

BDP'NİN ANAYASA TASLAĞI


BDP 'nin TBMM Başkanlığı'na verdiği anayasa taslak önerisini şöyle:
BAŞLANGIÇ
"Biz Türkiye Halkı, Bütün bireylerin ve halkların, evrensel insan hak ve özgürlüklerine sahip olduğu inancını taşıyoruz. Irk, dil, din, mezhep, cinsiyet, cinsel yönelim, etnik köken ve benzeri hiçbir ayrım yapmaksızın herkesin eşit olduğunu kabul ediyoruz. Türkiye'de yaşayan tüm farklı kimlikler, kültürler, diller ve inançlar bu anayasanın güvencesi altındadır. Farklılıklarımızı, toplumsal bütünlüğümüzün harcı olarak görüyoruz. Bütün eylemlerinde adaleti gözetmesini ve her durumda insanların hak ve özgürlüklerini güvence altına almasını devletin temel görevi sayıyoruz. Ebedi barış idealini taşıyan bireyler ve topluluklar olarak meşru müdafaa halleri dışında savaşı ve başka halkların özgürlüğüne karşı güç kullanmayı reddediyoruz. İnsan onurunu, hukukun üstünlüğünü, özgürlüğü ve eşitliği esas alan, doğanın dengesini koruyarak doğayla uyumlu bir birlikteliği gözeten ve herkesin mutlu bir şekilde yaşamasını hedefleyen demokratik bir düzen kurmayı hedefliyoruz. Bu anayasayı da bu değerlere bağlılığımızın ve birlikte yaşama irademizin bir beratı olarak kabul ve teyit ediyoruz."

AKP, CHP, MHP NİN ANAYASA TASLAKLARI

 

AKP'nin anayasa taslağında başkanlık ve laiklik var, değiştirilemez maddeler yok


AKP, anayasa taslağının "Başlangıç", "Devletin Şekli ve Temel İlkeleri", "Mali Ekonomik ve Sosyal Hükümler", "Son hükümler" başlıklı bölümlerini Uzlaşma Komisyonu'na sundu.
AKP, TBMM Uzlaşma Komisyonu'na sunduğu anayasa taslağında, mevcut Anayasa'da bulunan "Anayasa'nın birinci maddesindeki devletin şeklinin cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, ikinci maddesindeki cumhuriyetin nitelikleri ve üçüncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez" içerikli dördüncü madde yer almadı. AKP'nin yeni taslağına göre, "Anayasa değişikliği teklifinin Meclis üye tam sayısının en az üçte biri tarafından yazılı olarak yapılabilecek. Değişikliğin kabulü ise ancak üye tam sayısının 5'te 3 çoğunluğu ile gerçekleşecek."
AKP, "Resmî dil Türkçedir" ibaresini kullandığı taslakta "Yürütme yetkisi, Başkan tarafından kullanılır" ifadesyile başkanlık sistemini önerdi. Taslakta, kaldırılma ihtimali gündeme gelen "laiklik" ibaresi yer aldı ve Türkiye Cumhuriyeti "insan haklarına dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk devleti" olarak tanımlandı. 
AKP, anayasa taslağının "Başlangıç", "Devletin Şekli ve Temel İlkeleri", "Mali Ekonomik ve Sosyal Hükümler", "Son hükümler" başlıklı bölümlerini Uzlaşma Komisyonu'na sundu. AKP'nin Anayasa taslağının tam metni şöyle:

3.04.2013

SEZGİN TÜRK : YURTSUZLAR


12 EYLÜL 1980 SONRASI,....ATİNA'DA,...POLİTİK NEDENLERLE TÜRKİYE'DEN AYRILMAK ZORUNDA KALMIŞ YURTSUZLAŞMIŞ İNSANLAR.....
26 yıl sonra yeniden buluştuklarında anılarıyla yaşama yeniden bakıyorlar.
Farklı ülkelerde, farklı yaşam deneyimlerinin ardından geçmiş ve bu gün içinde tekrar birlikte yaşamı duyumsuyorlar. Elbette geçmişi sorgulayarak ve yaşamdaki yansımalarına hep birlikte yeniden bakarak.
MAMAK' ta filminden sonra, Yönetmen Sezgin TÜRK'ten, Son 35 yılımıza damgasını vuran "siyasi mültecilik" ile ilgili sımsıcak bir konu, YURTSUZLAR.
İlk gösterimi 18 Nisan 2013 perşembe günü, Saat 18.30 da, APİKAM (Ahmet Piriştina Kent Arşivi Müzesi ) Kütüphane Salonu  -  Şair Eşref Bulvarı No.1/A ÇANKAYA / İZMİR de yapılacak.

EGE GÜZEL SANATLAR TASARIM VE KÜLTÜR DERNEĞİ
ONBEŞLER BİRLİK DAYANIŞMA BİLİM VE KÜLTÜR DERNEĞİ.