İnciraltı Katliamı...
Eski devrimci gelenekten olan CHP İzmir Milletvekili Mustafa Moroğlu
İnciraltı katliamıyla ilgili Millet Meclisine bir araştırma önergesi
vermiş. Haberi gördüğümde insanlık adına çok sevindim. İsterseniz önce
bu haberi okuyalım, daha sonra da konuyla ilgili görüşlerimi yazayım.
Unutulan izmir katliamı 'Meclis'te!
İzmir İnciraltı Yurdunda, 12 Haziran 1980 günü 5 öğrencinin ölümü ile sonuçlanan katliam olayı, 33 yıl sonra TBMM gündemine getirildi. CHP İzmir milletvekili Mustafa Moroğlu ve arkadaşlarınca bu konuda hazırlanan Meclis Araştırma önergesi, TBMM^ye sunuldu. Önergede, üniversite sınavına girmek üzere gelen öğrenciler için İnciraltı Yurdunda moral gecesi düzenlendiği, bu sırada kalabalığı üzerine ateş açıldığı hatrlatıldı.
‘’Yapılan araştırmalarla, hayatını kaybedenlerin tamamının arkadan vurulmuştur’’ denilen önergede, öğrencilerin M-1 ve M-6 marka otomatik tüfeklerle tarandığı vurgulandı. Bu olaya ilişkin dava dosyasının da kayıp olduğu öne sürüldü. Faillerin ve adli yargılamayı engelleyenlerin ortaya çıkarılması istendi.
Kabul edelim ki Mustafa Moroğlu'nun bu girişimi takdire şayandır ancak kendisi de iyi bilir ki, daha önce kendisine "Bu katliam emri verilirken kimler, yani hangi komutanlar görevliydi ve en tuhafı ise bu komutanların şimdi nerede?" olduğuna dair sorularım olmuştu. Ne söylemek istediğimi "bilmesine" rağmen bir süre "Beni uzak tut, şimdilik bulaştırma" diyercesine bu işin içerisine o günler girmek istememişti.
Şimdi görüyorum ki, katliam emrini veren faillerin ortaya çıkarılması için TBMM'ye bir araştırma önergesi vermiş. Doğrusu bu girişim beni çok sevindirdi. Çünkü bu işin sonunun nerelere dayanacağını bir nebze de olsa tahmin edebiliyorum. Eğer verilen araştırma önergesi hasır altı edilmezse, o katliama kurban giden gençlerin asıl sorumluları, yani "katilleri" de ortaya çıkacaktır ve bunu yazmak inanın ki bana keyif verecektir.
Bu arada daha önce bu konunun üzerine gitmek istedim ancak karşıma "yargı duvarı" çıktı. Şu an bu meseleden, yani "inciraltı katliamı"nda ki soru işaretlerini açığa çıkarmak için kaleme aldığım yazılardan dolayı yargılanıyorum.
Elbette ki böyle bir olaydan ötürü yargılanmak veya ceza almak yakamda utanç değil onur vesikası olacaktır. Şimdilik yargıyı etkilememek adına konunun ayrıntılarına girmiyor, araştırma önergesinin sonuçlarını sabırla bekliyorum.
Umuyorum ki Mustafa Moroğlu ve kendilerini sorumlu devrimci addeden diğer vekiller bu işin peşini bırakmaz. Eğer istenir, direnç gösterilirse bu olayın perde arkası da ortaya çıkacaktır ve işte o zaman katledilen o gençlerin de ruhu huzur bulacaktır. Daha önce de söylemiştim, sonucu her ne olursa ve nereye varırsa varsın bu olayı ısrarla takip etmeye devam edeceğim.
Haydi Mustafa Moroğlu şimdi top sende...
Osman Özgüven'i bekliyoruz.
Kamuoyu tarafından büyük tartışma yaratan yargı kararları sonucu hakkında 8 yıl hapis cezası verilen ve bu haksızlıktan dolayı İsveç'te bulunan Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven'in tekrar aramıza dönmesine sayılı günler kaldı.
Son çıkan yargı paketinde Osman Özgüven ve arkadaşlarının özgürlüğünü sağlayan ve yeniden yargılanamalarının önünü açan ilgili maddeler bildiğiniz gibi komisyondan geçti Şimdi TBMM'de başkan imzasından sonra onay için Cumhurbaşkanlığına gidecek. Cumhurbaşkanının oanayından hemen sonra Osman Özgüven ve arkadaşlarının avukatları yasal başvuruyuyu yaparak özgürlüklerine kavuşacaklar.
Yani kısa bir süre içerisinde Osman Özgüven'in "sürgün" hayatı, arkadaşlarının da hapisliği son bulacak, Dikili halkı çok sevdikleri başkanlarıyla tekrar bir araya gelecek. Sadece Halkının hakkını korudukları için, böyle bir uygulamaya sebebiyet verenleri de, ne Dikili halkı ne de tarih hiçbir zaman unutmayacaktır...
Sinan KARA...
Unutulan izmir katliamı 'Meclis'te!
İzmir İnciraltı Yurdunda, 12 Haziran 1980 günü 5 öğrencinin ölümü ile sonuçlanan katliam olayı, 33 yıl sonra TBMM gündemine getirildi. CHP İzmir milletvekili Mustafa Moroğlu ve arkadaşlarınca bu konuda hazırlanan Meclis Araştırma önergesi, TBMM^ye sunuldu. Önergede, üniversite sınavına girmek üzere gelen öğrenciler için İnciraltı Yurdunda moral gecesi düzenlendiği, bu sırada kalabalığı üzerine ateş açıldığı hatrlatıldı.
‘’Yapılan araştırmalarla, hayatını kaybedenlerin tamamının arkadan vurulmuştur’’ denilen önergede, öğrencilerin M-1 ve M-6 marka otomatik tüfeklerle tarandığı vurgulandı. Bu olaya ilişkin dava dosyasının da kayıp olduğu öne sürüldü. Faillerin ve adli yargılamayı engelleyenlerin ortaya çıkarılması istendi.
Kabul edelim ki Mustafa Moroğlu'nun bu girişimi takdire şayandır ancak kendisi de iyi bilir ki, daha önce kendisine "Bu katliam emri verilirken kimler, yani hangi komutanlar görevliydi ve en tuhafı ise bu komutanların şimdi nerede?" olduğuna dair sorularım olmuştu. Ne söylemek istediğimi "bilmesine" rağmen bir süre "Beni uzak tut, şimdilik bulaştırma" diyercesine bu işin içerisine o günler girmek istememişti.
Şimdi görüyorum ki, katliam emrini veren faillerin ortaya çıkarılması için TBMM'ye bir araştırma önergesi vermiş. Doğrusu bu girişim beni çok sevindirdi. Çünkü bu işin sonunun nerelere dayanacağını bir nebze de olsa tahmin edebiliyorum. Eğer verilen araştırma önergesi hasır altı edilmezse, o katliama kurban giden gençlerin asıl sorumluları, yani "katilleri" de ortaya çıkacaktır ve bunu yazmak inanın ki bana keyif verecektir.
Bu arada daha önce bu konunun üzerine gitmek istedim ancak karşıma "yargı duvarı" çıktı. Şu an bu meseleden, yani "inciraltı katliamı"nda ki soru işaretlerini açığa çıkarmak için kaleme aldığım yazılardan dolayı yargılanıyorum.
Elbette ki böyle bir olaydan ötürü yargılanmak veya ceza almak yakamda utanç değil onur vesikası olacaktır. Şimdilik yargıyı etkilememek adına konunun ayrıntılarına girmiyor, araştırma önergesinin sonuçlarını sabırla bekliyorum.
Umuyorum ki Mustafa Moroğlu ve kendilerini sorumlu devrimci addeden diğer vekiller bu işin peşini bırakmaz. Eğer istenir, direnç gösterilirse bu olayın perde arkası da ortaya çıkacaktır ve işte o zaman katledilen o gençlerin de ruhu huzur bulacaktır. Daha önce de söylemiştim, sonucu her ne olursa ve nereye varırsa varsın bu olayı ısrarla takip etmeye devam edeceğim.
Haydi Mustafa Moroğlu şimdi top sende...
Osman Özgüven'i bekliyoruz.
Kamuoyu tarafından büyük tartışma yaratan yargı kararları sonucu hakkında 8 yıl hapis cezası verilen ve bu haksızlıktan dolayı İsveç'te bulunan Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven'in tekrar aramıza dönmesine sayılı günler kaldı.
Son çıkan yargı paketinde Osman Özgüven ve arkadaşlarının özgürlüğünü sağlayan ve yeniden yargılanamalarının önünü açan ilgili maddeler bildiğiniz gibi komisyondan geçti Şimdi TBMM'de başkan imzasından sonra onay için Cumhurbaşkanlığına gidecek. Cumhurbaşkanının oanayından hemen sonra Osman Özgüven ve arkadaşlarının avukatları yasal başvuruyuyu yaparak özgürlüklerine kavuşacaklar.
Yani kısa bir süre içerisinde Osman Özgüven'in "sürgün" hayatı, arkadaşlarının da hapisliği son bulacak, Dikili halkı çok sevdikleri başkanlarıyla tekrar bir araya gelecek. Sadece Halkının hakkını korudukları için, böyle bir uygulamaya sebebiyet verenleri de, ne Dikili halkı ne de tarih hiçbir zaman unutmayacaktır...
Sinan KARA...
21/04/2013 17:52