28.01.2015

Mustafa Suphi ve yoldaşlarının katledilmesi



Mustafa Suphi ve yoldaşlarının katledilmesi

Mustafa Suphi ve yoldaşlarının katledilmesinin arkasında Erzurum Valisi Hamit Kapanlı ve Şark Cephesi komutanı Kazım Karabekir'in olduğu, T.İnkilap Tarihi E. Arşivinde bulunan bir takım telgraflardan anlaşılmaktadır.
Bu telgraflara göre 2 Ocak'da Karabekir, Vali Hamit Kapanlı'ya ''M.Suphi ve rüfekasının Ankara'ya gönderilmemesi arzusu B.M.M. Riyasetinden ve Hariciye Vekaletinden makam-ı senaveriye tebliğ buyrulmuştur.'' demiş ve ona, bu görevi nasıl sağlayabileceklerini danışmıştır. Hamit Kapanlı, ertesi günkü cevabında, bu kişileri sınırdışı etmelerini önermiş, ancak ''bu ihraç keyfiyetinin Kars'ta Rusların gözlerinin önünde vaki olması mahzurdan gayri-salim bulunduğu için, keyfiyetin bendenize havale buyurulması eslem-i tariktir'' diyerek, gerekli düzeni kurmayı kendi üstlenmiştir.
Karabekir valinin önerisini onaylamış ve ona şöyle bir taktik vermiştir. Erzurum'a vardıkları andan itibaren Suphi ve arkadaşlarına karşı halk kışkırtılmalı ve kendilerinde, Ankara'ya gidemeyecekleri, hatta Türkiye'de kalamayacakları izlenimi uyandırılmalıdır. Grup Erzurum'dan Trabzon'a yöneltilmeli ve orada da aynı kışkırtmalarla karşılanmalıdır. Yalnız bu gösteriler Suphi ve arkadaşlarının kişiliklerine karşı yapılmalı, dahası, Sovyetler'i gücendirmemek için, ''tezahüratın komünizmin inkilap alemini okşayacak tarzda idaresine itina'' olunmalıdır.
Buraya kadar ki anlatımlar Mete Tunçay'ın Türkiye'de Sol Akımlar adlı eserinin birinci cildinin 579. sayfasından alıntıdır. Kaynakları da kendisi tarafından belirtilmiştir.
Bu yukarıdaki telgraflaşmaların öncesinde ise Kazım Karabekir'le Mustafa Kemal arasında geçen iki telgraflaşmanın ardından, Mustafa Kemal'in ne yapmak gerektiği konusunda insiyatifi Kazım Karabekir'e bıraktığı anlaşılmaktadır. Eldeki belgelerle bu sonuca ulaşılmıştır; aralarında başka bir iletişim yolu (en azından belgelenebilecek) olup olmadığı da bilinmemektedir. Ancak böyle ciddi bir konuda sorumluluğun bir kişi ile sınırlanamayacağı da çok açıktır. Kaldı ki valinin telgrafından da anlaşılacağı gibi, olayı fevrileştirme çabaları vardır.
Bu arada 13 Eylül 1920 tarihli, Mustafa Kemal tarafından kaleme alınmış bir mektupta TKP'den BMM nezdinde bulunmak üzere, en azından, tam yetkili bir delege istendiği açıktır. ( Ayrıca Süleyman Nuri anılarında ise Mustafa Kemal'den kendilerini ''BMM'nin sol koltukları işgal ve Türkiye işçi ve çiftçilerinin haklarını müdafaa için '' Ankara'ya çağıran bir mektupdan bahsetmektedir)
Buradan yola çıkarak, çağrılı olup olmadıklarını, bu yüzden Anadolu'ya gelip gelmediklerini bir yana bırakırsak, Mustafa Suphilerin Anadolu'ya temelli geldiklerini biliyoruz. Ama siyasi saflık, ama stratejik hata, düşmanını tanımama vb bir çok değerlendirmenin dışında onların katline sebep olanların, onlardan sonra da benzer cinayetler işleme konusunda hiç tereddüt etmediklerini ortaya koyan doksan yıllık bir tarih vardır.
Koca bir tarihi baştan aşağıya yalanlarla yeniden yazmayı başarmış(!) bir iktidarın her konuda özenle davranamamış olsa bile en azından bu katliama dair çok daha dikkatli davranacağını tahmin etmek hiç de zor değildir. Ama herşeye rağmen katliamı yapan ve emri verenler ortadadır; kimliklerinde eski İttihatçılar yazmaktadır doğru, ama onlar aynı zamanda Kuvayi Milliyenin komutanları ve askerleridirler artık. Dünün İttihatçıları (önder kadroları hariç) bütün kadro ve örgütleriyle o gün Kemalisttirler.
İTTİHATÇILIKTAN KOMÜNİSTLİĞE
Mustafa Suphi, Osmanlı bürokrat sınıfına mensup bir ailenin evladı olarak 1882de Giresunda dünyaya geldi. Babası, çeşitli devlet kademelerinde yer almış ve sonunda vali olmuştu. İdadiyi (liseyi) Erzurumda okudu, İstanbulda hukuk tahsil etti. Pariste LÉcole Libre des Sciences Politiquesde Ziraat Bankası ve tarım kredileri üzerine teziyle lisansüstü eğitimini tamamladı. 1908te II. Meşrutiyetin ilanıyla ülkeye döndü ve Galatasaray Mekteb-i Sultanisinde muallimlik yaptı, Yüksek Ticaret ve Tarih Mektebinde siyasi iktisat dersleri verdi. Tanin, Servet-i Fünun ve Hak gazetelerindeki makalelerinde kâh özel teşebbüsçülüğü kâh devletçiliği öneren Mustafa Suphi, 1911de Selanikte İttihat ve Terakkinin 4. Kongresine katıldı. Kongrede İktisat Vekili olmak isteği yerine getirilmeyince İttihatçılara küstü ve Ferit (Tek) ve Yusuf (Akçura) Beyler ile Milli Meşrutiyet Fırkasını kurdu. İttihatçılığa göre daha sağ bir çizgiyi temsil eden fırkanın yayın organı İfhamın editörlüğünü yaptı.

12.01.2015

İGD 39 YIL BULUŞMASI


Bu yıl İGD mizin 39. yılını Manisalı yoldaşlarımızın ev sahipliğinde Teras Restaurant’ta 50 li yaşlarımızın gençlik duygularıyla kutladık.

Uzun yıllar birbirini göremeyen dostların bir araya gelmekten duydukları mutluluk ve coşku salona hakim olan ortak ve tek duyguydu.

Kutlamadan bir ay önce bu gün nerede durduğuna bakılmaksızın, tüm arkadaşlarımızı 76 kuruluş ruhuyla bir araya getirecek genişlikte bir komisyon oluşturuldu. Bu komisyon gecenin organizasyonu için uzun süren bir hazırlık yaparak, en küçük ayrıntıya kadar her noktayı konuştu ve ortak alınan kararlarla gecenin programı oluşturuldu.

Manisalı yoldaşlarımız ev sahipliğinin kendilerine getireceği tüm sorumluluğu çekincesiz bir şekilde yüklendiler.

Mustafa Kutlu, Namık Pekdiker ve Dursun Yılmazer arkadaşlarımız kendilerine yüklenen sorumluluk bilinciyle 1 ay öncesinden gecenin noktalanmasına kadar geçen sürede yoğun bir emek harcayarak bu görevlerini eksiksiz olarak başarıyla yerine getirdiler. Arkadaşlarımızın bu çabaları geceye katılan arkadaşlarımızın coşkusunu kesintisiz yaşamasıyla sonuçlandı.

4.01.2015

İGD 39 YAŞINDA



İGD NİN 39 UNCU KURULUŞ YIL DÖNÜMÜNÜ
MANİSA İGD Lİ ARKADAŞLARIMIZIN ÇAĞRISIYLA BU YIL, 10 OCAK CUMARTESİ GÜNÜ MANİSA DA KUTLUYORUZ.

İzmir den  kendi araçları ile gidecek olan dostlarımızın dışında toplu olarak gitmek isteyenler ile birlikte, 10.0CAK. 2015 Cumartesi günü, Bornova metro son durak olan EVKA-3  durağında 18.00 de buluşup, 18.30 da Manisa ya hareket edeceğiz.

Ulaşım için DDDD tarafından  2 adet otobüs temin edilecektir.

Geceye İzmirden birlikte katılan arkadaşlarımız dönüşte en geç saat 24.00 te Halkapınar Metro İstasyonu ve Konak ta bırakılmak üzere Manisa'dan hareket edeceklerdir.
Araçlar Karşıyakaya dönecek olduğundan bu yöne gidecek olan arkadaşlarımız belirtilen duraklarda araçlardan inmeden Karşıyakaya dönebilirler.

ÖNEMLİ NOT: DAVETİYE VE REZERVASYON İÇİN SON TARİH
07. ÇARŞAMBA GÜNÜ SAAT 18.00 DİR.

Geceye katılmak isteyen arkadaşlarımız iletişim ve davetiye temini için bu tarih ve saate kadar aşağıdaki arkadaşlarımızla ilişkiye geçmelidirler.
Namık Pekdiker :0533 722 26 87
Mustafa Kutlu : 0530 323 30 81
Talat Özmen :  0535 985 57 41
Rauf Cankurtaran : 0532 245 57 79
Burhan Yıldırımol : 0539 248 92 70